- tam oturmak
- to fit like a glove
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
oturmak — e 1) Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu. S. F. Abasıyanık 2) nsz Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak Bakın, hikâye zordur, acımasız ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalıp gibi oturmak — giysi, vücuda tam uymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başına oturmak — (bir işin veya şeyin) bir işi yapmaya başlamak, işe koyulmak Kendine güvenini tam bulduğu, oyununu yazabileceğine inandığı gün oturacaktı masanın başına. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
cuk — zf. Tam yerine denk gelmek, uygun gelmek, yakışmak anlamlarındaki cuk oturmak deyiminde geçen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalmak — nsz, ır 1) Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı. T. Buğra 2) Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı. O. C. Kaygılı 3) de Konaklamak, konmak Hemen… … Çağatay Osmanlı Sözlük